YABANCI MAHKEME KARARLARININ TÜRKİYE'DE TANINMASI VE TENFİZİ
- avburcuturgut2
- 25 Tem
- 2 dakikada okunur
YABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ
TÜRKİYE'DEKİ YARGILAMALAR
Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu ile düzenlenmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfiz şartları, kanunun 50. ve 54. maddelerinde düzenlenmiştir. 50. ve 54. maddelere göre, yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de tenfiz edilebilmesi için yedi koşulun sağlanması gerekmektedir:
- Yabancı mahkeme kararı hukuk davasına ait olmalıdır: Dolayısıyla, karar özel hukuk uyuşmazlığının bir sonucu olmalıdır. Bu bağlamda, uyuşmazlığın taraflarından biri kamu idaresi veya özel hukuk kişisi olabilir. Ayrıca, kararın hukuk mahkemesinden mi yoksa ceza mahkemesinden mi verildiği önemli değildir. Önemli olan, kararın özel hukuk uyuşmazlığından kaynaklanmasıdır. Ayrıca, kararın yargı yetkisine ait olması gerekir.
- Yabancı ilam kesin hüküm niteliğindedir: Tanınması ve tenfizi talep edilen yabancı ilam kesin hüküm niteliğinde olmalıdır. 50/1. maddeye göre, ilamın kesin olup olmadığı, yabancı mahkemenin uygulama esaslarına tabidir. Kesin hüküm, yabancı mahkemeden alınacak onama belgesi veya yabancı ilamda yer alan tasdik ile ispat edilir.
- Tenfiz kararı olmalıdır: Yabancı bir ilamın Türkiye'de tenfizi için yetkili mahkemeden tenfiz şartlarını belirleyen bir ilam verilmelidir. Yetkili mahkeme hâkimi, karar verirken yalnızca tenfiz ve tanıma şartlarını inceleyebilir. Bu nedenle, mahkeme yabancı ilamı esastan inceleyemez.
- Karşılıklılık: Yabancı mahkeme kararının tenfizinin bir diğer şartı da karşılıklılıktır. Türkiye ile yabancı ülke arasında, yabancı kararı veren ülkede Türk mahkeme kararlarının tenfizini sağlayan bir sözleşme veya fiili bir uygulama bulunmalıdır.
- Yabancı mahkeme kararının yetkili mahkemeden verilmiş olması: Yabancı mahkeme kararının konusu Türk mahkemesinin münhasır yetkisinde ise, yabancı mahkeme kararı Türkiye'de tenfiz edilemez. Örneğin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, kat mülkiyeti ayni hakka ilişkin davalarda kat mülkiyetinin bulunduğu yer mahkemesi münhasır yetkilidir. [ii] Türk mahkemelerinin münhasır yetkisinin ihlali halinde, Türk mahkemesi bu konuyu re'sen değerlendirir ve yabancı mahkeme kararını tenfiz etmez. Buna ek olarak, yabancı mahkeme kararı, konu veya davanın taraflarıyla gerçek ilgisi olmayan ülke mahkemesinden verilmişse ve davalı bu duruma itiraz ederse, Türk mahkemesi yabancı mahkeme kararını tenfiz etmez.
- Yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olmaması: Hakim, yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması hakkında karar verirken, yabancı kararı Türk kamu düzeni açısından inceler. Örneğin, yabancı mahkeme kararı, davacıya Türkiye'den çıkarılması yasak olan bir taşınmazın verilmesine ilişkinse, yabancı kararın tenfizi Türk kamu düzenine aykırı olur. Kesinleşmiş bir Türk mahkeme kararı varsa ve yabancı mahkeme kararının tarafları, sebepleri ve konuları aynı ise, kamu düzenine aykırı olması nedeniyle yabancı kararın tenfizi mümkün değildir.
- Savunma haklarına uyulmalıdır: 54/ç maddesine göre, yabancı mahkeme savunma hakkına ilişkin kuralları ihlal ederse, davalı yabancı mahkeme kararının tenfizi talebine itiraz edebilir. Bu tür ihlallere ilişkin durumlar maddede açıklanmıştır:
- Yabancı mahkeme, davalıyı kendi hukukuna göre mahkemeye davet etmez.
- Davalının yabancı mahkemede davayı temsil etme imkânı yoktur.
- Yabancı mahkeme kararı gıyabi karardır.
Dolayısıyla davalı bu durumlara karşı Türk mahkemesinde itiraz edebilir ve hükmün Türkiye'de tenfizini engelleyebilir.
Sonuç olarak, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında karşılıklılık şartı hariç olmak üzere, yukarıda açıklanan yabancı mahkeme kararlarının tenfiz şartları da aranacaktır.
[i] Ancak, yargı yetkisiyle ilgili olarak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Örneğin, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 30/2. maddesi.
[ii] Bu kural Milletlerarası Özel Hukukta da kabul görmüştür.
Comments